24 Ekim 2011 Pazartesi

~ MONTAİGNE DENEMELER ~





Yazdığı metinlerle edebiyatta 'deneme' türünün oluşumuna yol açan Montaigne, kuşku yok ki, ortaçağ karanlığına ışık tutan, insancıl kültürünevriminde etkin rol oynamış, Avrupa kültürü ve düşüncesinin gelişmesinde en az sokrates kadar etkili olmuş bir düşünürdür. Hakikat peşindekiinsanın sonsuz serüvenini izleyen bu metinler, büyük bir zeka ve alçakgönüllülük örneğidir. İnsanın aklının yetersizliğini sergilemeye yönelik çabası, bitmek bilmeyen ayrıntı düşkünlüğü, özgün üslubu, 'yaşama sanatı'na verdiği değerin simgesidir.

Denemeler, size büyük bir dünyanın kapılarını aralıyor; içinde mutluluğa, hasrete, dostluğa, korkuya, aşka, bilgiye ve inanca dair nice ipucunun verildiği bir dünyanın... Bu dünyanın bahçesinde insanın güçlü ve zayıf yanları yan yana... Yüceliği ve sefaleti de öyle... Zenginliği ve yoksulluğu da... Ancak hepsi, insana dair; insan için; insandan ötürü... Karalamak, çiğnemek adına söz alınmıyor. Belki de bundan ötürü Andre Gide, Montaigne için, 'Başkalarının yüzündeki maskeyi kaldırmak umuduyla ilkin kendi maskesini çıkarıyor, ' diyor.
 



Alçak gönüllü yüreklerde yaşayan düşünceler,yüksek düşüncelerdir...

Bu kitabı erken okuduğumu düşünüyorum her ayrıntısını anladığımı söyleyemem fakat montaigne amca öyle bir kitap yazmışki ara ara bir sayfasını açıp okuyayabileceğimiz bir kitaaapp ,]








23 Ekim 2011 Pazar

BAGLANMAYACAKSIN

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin o'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...